İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2024 Temmuz
İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler
🌍E-Ticaretin Yükselişiyle Birlikte Online Dolandırıcılık da Yükselişte
Geçtiğimiz yıl online ortamda alışveriş yapanlar, fiziksel alışverişin yaklaşık dört katını web üzerinden gerçekleştirdi. Tüm yaş gruplarındaki tüketiciler e-ticarete tamamen entegre olmuş durumda. ClearSale'in araştırmasına göre tüketiciler nesillerden bağımsız olarak çevrimiçi nasıl gezinti yapılabileceğini ve doğru fiyattan olumlu kullanıcı deneyimine kadar geniş çapta seçim yapmayı öğrendiler.
Tüketicileri etkileyen en önemli faktör halen ücretsiz kargo. Alışveriş yapanların %80'i kargo ücretsiz veya ucuz olduğunda bir satınalma işlemi için daha uzun bekleyebileceklerini kaydettiler. Baby boomer'lar (%79) ücretsiz kargodan en çok etkilenen grup olurken, X Kuşağı hemen ardından geliyor (%77). Y Kuşağı ve Z Kuşakları içinse birincil faktör fiyat iken, kargo ücreti ise ikinci sırada yer alıyor. (Y Kuşağı - %71, Z Kuşağı - %69).
Ayrıca tüketicilerin online satınalma için mobil cihazlar veya bilgisayarı kullanma oranları neredeyse eşit seviyeye geldi. Y Kuşağı ve Z kuşağı çevrimiçi alışveriş için telefon ve tableti daha çok tercih ederken, X kuşağı dizüstü bilgisayarlar ve PC'ler arasında gidip geliyor, Baby boomer'lar ise bilgisayarlarına sıkı sıkıya sarılıyorlar.
2025 yılına kadar sosyal medya tarafından yönlendirilen çevrimiçi satışların ABD'de 79 milyar doları, dünya genelinde ise 1 trilyon doları aşması öngörülüyor.
Dolandırıcılıkta Artış
Bu keşif ve satın alma yollarındaki artışla birlikte dolandırıcılık da artıyor.2023 yılında dünya genelinde alışveriş yapanları %13'ü dolandırıcılıkla karşı karşıya gelirken, bu oran Z kuşağı ve Y Kuşağı'nda %20'ye ulaşıyor, baby boomer'larda ise bu oran %10'un altına düşüyor.
Hesap ele geçirme dolandırıcılığı e-ticaret şirketler için en yaygın sorunlardan biriyken, tüketicilerin çalınan verileri ile kimlik hırsızlığı ve yetkisiz alışverişler gerçekleştirilebiliyor. Bu faaliyetler sadece tüketicilere değil işletmelere de zarar verirken, tüketicilerin %84'ü kendilerini dolandırıcılıktan korumayan bir çevrimiçi işletmenin işlerini kaybedeceğini söyledi. Alışveriş yapanların %90'ı dolandırıcılıktan korunmayı kolay ödeme işlemlerine tercih edeceklerini söylerken, %33'ü güvenli bir e-ticaret deneyimini iyi bir anlaşmaya tercih ettiklerini belirtiyor. Bu verilerden hareketle daha çok sayıda işletme tüketicilerinin verilerini güvende tutmak adına dolandırıcılık tespit algoritmalarına ve makine öğrenme modellerine yöneliyor. Ayrıca işletmelerin potansiyel dolandırıcılık faaliyetleri hakkında müşterilerle açık iletişim kurması ve onaylarını araması, operasyonlarında güven ve şeffaflığı teşvik ediyor.
🌍Yavaş Moda Grubu, Sektör Temsilcilerini İklim ve Ticaret Çalışma Grubuna Dahil Etmesi İçin Biden'a Çağrıda Bulundu
Slow Fashion Grubu, moda ve tekstil sektöründeki liderlerin politika tartışmalarında daha fazla yer almasını sağlamayı hedefliyor. Bu doğrultuda, ABD Kongresi'nden altı üye, Başkan Joe Biden'a bir mektupla çağrıda bulunarak moda ve tekstil endüstrisinin temsilcilerinin Beyaz Saray İklim ve Ticaret Görev Gücü'ne dahil edilmesini istedi. Bu görev gücü, ticaret politikalarının iklim ve emisyonlarla ilgili konuları ele almasını amaçlıyor.
Haziran ayında Maine temsilcisi Chellie Pingree, Washington temsilcisi Marie Gluesenkamp Perez ve Kaliforniya temsilcisi Sydney Kamlager-Dove tarafından kurulan grup, moda ve tekstil endüstrilerinin çevresel etkilerini azaltacak politikalar oluşturmayı ve aynı zamanda daha iyi işçi koşullarını teşvik etmeyi hedefliyor.
Temsilciler ayrıca ABD'nin sürdürülebilir tekstil politikası konusunda hem düzenlemeler hem de teşvikler açısından birçok ülkenin gerisinde kaldığını iddia ederken, sektör temsilcilerinin ilgili Görev Gücüne katılımıyla sürdürülebilir moda vaatlerini yakalayarak ekonomiyi canlandırma ve ülke içinde iş yaratma şansına sahip olacağını savundu.
Ancak Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada söz konusu görev gücüne özel sektör temsilcilerinin dahil edilmesini düşünmedikleri belirtilirken, yine de moda sektörüyle ilgili konularda işbirliğine açık olunduğu ifade edildi.
Mckinsey'e göre küresel moda endüstrisi 2018 yılında küresel sera gazı emisyonunun %4'ünü üretirken, şu anda bu oranın %8'e kadar çıktığı belirtiliyor.
Delaware Üniversitesi moda ve hazır giyim çalışmaları profesörü Sheng Lu, ABD Moda Endüstrisi Derneği (USFIA) ile yaptığı son araştırmasında, sektörün ana gündeminde mevzuat konularının yer aldığı görüldü. Temmuz ayında yayınlanan araştırma, moda ve hazır giyim sektöründeki liderlerin %70'inin sürdürülebilirlik ve uyum alanlarındaki düzenlemeleri takip etmek üzere daha fazla kaynak ayırmayı planladığını ortaya koydu.
Moda ve giyim sektörü, sıkı uygulamaların tekstil geri dönüşümü gibi süreçleri nasıl etkileyeceği konusunda endişelerini dile getirirken, pamuk üzerindeki UFLPA uygulamasındaki belirsizliğin de önemli bir endişe kaynağı olduğu belirtildi. Sektörün önemsediği diğer konular arasında De Minimis kuralı, işçi hakları, tarifeler ve vergi teşvikleri yer alırken, American Circular Textiles (ACT) Ceo'su Rachel Kibbe ise moda sektörünün politika yapım sürecinde daha fazla göz ardı edilemeyeceğini, federal bir eylem olmadan ABD'nin döngüsel tekstil fırsatını yakalayan diğer ülkelerin gerisinde kalmaya devam edeceğini iddia etti.
🌍ABD Seçimleri İş Dünyasını Ticaret, Tarifeler ve Çalışma Konularına Odaklıyor
Demokrat Parti başkan adayı Kamala Harris, Cumhuriyetçi Parti başkan adayı Donald Trump arasında geçecek olan ABD seçimleri yaklaşırken ekonomik analistler adayların ticaret ve gümrük politikalarını inceledi.
Goldman Sachs'ın baş ekonomisti Jan Hatzius liderliğindeki küresel ekonomi ekibi, Çin'e yönelik gümrük vergilerinin artmasının küresel ticaret savaşını tetikleyebileceğini ve bunun büyüme ve ticaret üzerinde önemli etkileri olacağını ifade ederken, Trump'ın yeniden seçilmesi durumunda, Çin'e yönelik vergilerin artma olasılığının %90 olduğu ifade ediliyor ve bu durumun ABD ve Avrupa gibi büyük ekonomilerde büyümeyi yavaşlatabileceği ve enflasyonu artırabileceği öngörülüyor.
Kamala Harris'in başkan seçilmesi durumunda ise mevcut Biden yönetiminin düzenleyici politikalarının sürmesi beklenirken, TD Cowen Washington Araştırma Grubu'ndan Jaret Seilberg, Harris'in daha geleneksel bir para politikası ve ticaret anlayışına sahip olacağını öngörüyor.
Öte yandan, Trump'ın kazanması durumunda, ABD'nin Çin ile olan Daimi Normal Ticaret İlişkileri'nin iptali gündeme gelebileceği ve bunun, Çin'e yönelik gümrük vergilerinin yüzde 19'dan yüzde 61'e çıkmasına yol açacağı belirtilirken, ayrıca Trump'ın göç politikalarının iş gücü piyasası üzerinde geniş kapsamlı etkiler yaratabileceği, büyük çaplı bir sınır dışı etme girişimiyle birlikte DACA ve geçici koruma statüsünün (TPS) iptal edilebileceği öngörülüyor.
🌍Türkiye, Temu ve Shein'e yönelik gümrük baskılarının uygulandığı son ülke oldu
Shein ve Temu gibi yeni e-ticaret devlerine karşı gümrük vergilerini arttıran ve De Minimis sınırını düşüren son ülke Türkiye oldu. 6 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan yeni kararla yurt dışından hızlı kargo alışveriş limiti 150 euro'dan 30 euro'ya düşürüldü.
21 Ağustos tarihinden itibaren yürürlükte olacak kararda ayrıca Avrupa Birliği'nden gelen paketler için uygulanan %18 oranındaki gümrük vergisi oranı %60'a çıkarılırken, yerli üreticileri desteklemek ve yerli sanayiyi korumak amacıyla ek vergiler uygulama kararı alındı. Özel Tüketim Vergisi Kanunu kapsamında lüks mal olarak kabul edilen ürünlere %20 ek ceza verilmesinin yanında 30 euro ile 1.500 euro arasındaki ürünler için tüm gümrük işlemleri ve beyanlar eksiksiz yerine getirilmesi talep edilecek.
Türkiye, bu ithalatların yerli sanayi üzerindeki etkisinden endişe duyan tek ülke değil. ABD'de iki partili bir grup milletvekili, yasa dışı üretilmiş ucuz malların Amerikan pazarına girişini engellemek için de minimis ticaret hükmünü reforme etmeye yönelik bir yasa önerisi sunarken, "FIGHTING for America Act" adı verilen bu yasa tasarısı, belirli ürün kategorilerinin de minimis muafiyetinden yararlanmasını engelleyerek, yasa dışı ürünlerin girişini sınırlamayı amaçlıyor.
Geçtiğimiz ay ayrıca Avrupa Komisyonu, çevrimiçi perakendecilerden yapılan düşük fiyatlı ithalatlara gümrük vergisi getirecek bir plan üzerinde çalışmaya başladı. Güney Afrika da Haziran ayında de minimis “açığını” kapatarak, değeri 500 Güney Afrika randının altında olan küçük yurt dışı gönderimlerine daha yüksek vergiler getirdi.
🌍Shein ve Temu ayakkabılarında zehirli kimyasallar bulundu
Shein ve Temu gibi platformlar, listelenen milyonlarca ürün için inanılmaz fiyatlarla hızla yükselen bir başarıya ulaştı. Ancak bu başarı, uygulamaların ne kadar yasal olabileceği ve hangi güvenlik standartlarının geçerli olduğu konusunda incelemelere neden oluyor.
Güney Kore Nisan ayından beri Çinli platformlardan satılan ürünleri haftalık olarak denetlemeye başlarken, yapılan son incelemede Shein, Temu ve Aliexpress'ten alınan birden fazla muayenede fitalat oranları yasal sınırların üzerinde tespit edildi.
Fitalat, plastiği daha esnek hale getirmek için kullanılan bir kimyasal bileşik olup, insan sağlığına zararlı olan bu bileşiğin üretim, ambalajlama ve teslimat sırasında plastiğe temas eden herhangi bir üründe bulunmaları muhtemel.
Fitalatların sperm sayısının azalması, kısırlık ve erken doğum gibi durumlara neden olabileceği, ayrıca hormon bozucu etkisiyle kanser ve obezite ile de bağlantılı olduğu ifade edilirken, insan vücudu ile uzun süreli temastan kaçınılması gerektiği belirtiliyor.
Shein'den alınan bir çift ayakkabı örneğinde yasal fitalat sınırının 229 kat aşıldığı tespit edilirken, ayrıca şapkalarda da mortuary ve formaldehitin de izin verilen sınırın iki katı seviyede olduğu görüldü. Benzer şekilde ojelerde karaciğer zehirlenmesine neden olan dioksanın yasal sınırın 3,6 katı seviyelerinde, metanol konsantrasyonlarının da kabul edilebilir seviyenin 1,4 kat üzerinde olduğu tespit edildi.
Mayıs ayında yapılan kontrollerde de 22 üründe kanserojen maddeler olduğu tespit edilerek kullanıma uygun olmadığı açıklanırken Seul Hükümeti güvenlik testlerini periyodik olarak yapmaya ve sonuçları açıklamaya devam edeceğini belirtti.
Konuyla ilgili konuşan Shein sözcüsü Intertek, SGS, BV ve TUV gibi uluslararası üçüncü taraf test kuruluşlarıyla yakın bir şekilde çalışarak, tedarikçilerin sağladığı ürünlerde risk bazlı numune testleri gerçekleştirdiklerini, ürün uyumluluk süreçlerini sürekli yatırım yaparak optimize etmeye çalıştıklarını vurgularken; Temu sözcüsü ise Seul hükümetinden aldıkları bildirim sonrasında iç soruşturma başlattıklarını, sorunlu ürünleri hızla küresel pazardan kaldırdıklarını ve güvenlik standartlarına ve yerel düzenlemelere uyum sağlamak için sistemlerini ve rehberliklerini geliştirdiklerini belirtti.