İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2018 Ekim

İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler

🌍AVM'ler Kur Krizi Kıskacında

RaporlarİHKİB DuyurularİhalelerDünyadan HaberlerBilgilendirmeİstatistiklerAVM'ler Kur Krizi Kıskacında EKLENME TARİHİ 08.10.2018 facebook sharing buttonsharethis sharing button Financial Times'da 19 Eylül 2018 tarihinde “Turkey's Shopping Centres at Sharp end of Currency Crisis” (Türkiye'de AVM'ler Kur Krizinde) adlı bir makale yayımlanmıştır. Söz konusu makalede bir zamanlar ekonomik büyümenin ve kalkınmanın sembolü olan AVM'lerin artık farklı bir konumda olduğu ve son dönemde Türk Lirasındaki değer kaybı nedeniyle mağazaların döviz üzerinden olan kiraları ödemekte zorlandıklarını belirtilmektedir.

Aynı yazının devamında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın kararıyla Türkiye'de dövizle yapılan sözleşmelere son verildiği, bundan sonra sözleşmelerin sadece TL üzerinden yapılacağı ve döviz üzerinden yapılan mevcut sözleşmelerin 30 gün içinde TL'ye çevrileceği belirtilmektedir.

Yazının devamında 2000 yılında Türkiye'de 42 AVM varken bugün bu sayının 403'e yükseldiği belirtilirken, Sur Yapı'nın Bursa'da yaparak işlettiği AVM üzerinden örnekle bazı AVM işletmelerinin dolar ve euro kurlarını sabitlemesine rağmen kiracı mağazaların TL üzerinden sözleşme talep ettiği belirtilmektedir.

Son dönemdeki sıkıntılara rağmen bazı perakendecilerin işlerinin normal gittiği yani olumlu olduğu belirtilirken, yine bazı perakendecilerin ise başta döviz üzerinden kira sözleşmeleri ve TL'deki değer kaybı nedeniyle sıkıntı içerisinde olduğu yazının devamında yer almaktadır. Art arda ayakkabı sektörü ve diğer sektörlerden firmaların sıkıntıya düştüğü belirtilirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarla vatandaşlara ve işletmelere dövizle iş yapmaktan uzak durmalarını istediği belirtilmektedir. Sözleşmelerin TL'ye çevrilmesine yönelik Cumhurbaşkanlığı kararının ayrıntılarının henüz belli olmadığı da yazıda yer almaktadır.

Yazıda BMD Başkanı Sinan Öncel'in konuyla ilgili görüşlerine de yer verilerek sözleşmelerin TL'ye çevrilmesinin perakendecilerin sıkıntılarını kısmen azaltacağını belirtmektedir.

🌍Önümüzdeki Dönemde Dünya Pamuk Fiyatları Artabilir

Uluslararası Pamuk Danışma Konseyi (ICAC) tarafından yapılan güncel bir projeksiyona göre 2018-19 hasat döneminde dünya pamuk üretiminde % 3 düşüş olacağı, buna karşılık dünya pamuk tüketiminde ise % 3 artış olacağı ve küresel pamuk stoklarında % 10 düşüş olacağı belirtilmektedir. Bu durumun dünya pamuk rezervlerini 2011-12 sezonundan beri en düşük seviyesine getireceği belirtilmektedir.

Dünya pamuk rezervlerinin azalmasına en çok Çin'deki pamuk stoklarının azalmasının neden olacağı kaydedilmektedir. Bu yılın Mart ayından Ağustos ayına dek Çin Devlet Pamuk Rezervinin 2 milyon tondan fazla pamuk sattığı ve bu nedenle Çin'in toplam pamuk rezervlerinin 8,6 milyon tona gerilediği belirtilmektedir.

ICAC projeksiyonuna göre mevcut üretim ve tüketim gidişatının devamı halinde 2018-19 hasat döneminde Çin'in toplam pamuk rezervinin % 23 düşüşle 6,6 milyon tona gerileyeceği belirtilmektedir.

Çin dışındaki ülkelerde ise trendin ters yönde işlediği ve 2017-18 döneminde toplam pamuk stoklarının % 24 artışla 10,1 milyon tona yükseldiği belirtilmektedir. Bu sezonun sonunda Çin dışındaki ülkelerdeki pamuk stoklarının toplam küresel stokların % 61'ini oluşturacağı kaydedilmektedir.

ICAC projeksiyonuna göre önümüzdeki dönemde Çin'in pamuk stoklarında düşüş olurken Çin dahilinde üretimde kullanılan pamukta artış beklenmektedir. Aynı projeksiyona göre 2018-19 döneminde küresel talepteki artış, ticaret politikalarındaki belirsizlik ile ticaret ve kur savaşlarına karşın global ölçekte üretimde yaşanılacak artış sayesinde pamuk fiyatlarını bir miktar artıracak gibi görünmektedir.

🌍Rana Plaza'nın 5. Yılında Neler Değişti, Neler Hala Aynı?

Bangladeş'te 24 Nisan 2013'te meydana gelen Rana Plaza faciasının 5. yılında olayın etkileri ve sonuçları hala devam etmektedir. 1,100 çalışanın öldüğü ve çok daha fazlasının yaralandığı facia sonrası Bangladeş'te nelerin değiştiği ve nelerin hala aynı kaldığı konusunda uluslararası sektörel bir yayın organında makale yayınlanmıştır.

Makaleye göre hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü olayın üstünden geçen 5 yılın ardından ülkenin en önemli ihracat sektörü olmaya devam etmektedir. Hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe 4 milyon insan çalışırken, Bangladeş'in toplam ihracatının % 80'i hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü tarafından yapılmaktadır.

Rana Plaza sonrasındaki dönemde Bangladeş hazırgiyim sektöründe iş güvenliği ve çalışma koşullarını düzeltmek amacıyla çeşitli inisiyatifler geliştirilmiştir. Bunlardan ilki “The Accord on Fire and Building Safety in Bangladesh” yani Yangın ve Bina Güvenliği Anlaşmasıdır. Bu anlaşma Bangladeş'ten alım yapan global markalar ve perakendeciler ile sendikalar arasında yasal bağlayıcılığı olan bir belge ve anlaşmadır. The Accord, IndustriALL ve UNI Global Union tarafından Clean Clothes Campaign ile işbirliği halinde geliştirilmiş olup Anlaşmaya göre bina güvenliği, çalışma koşulları ve yangın standartları düzenli olarak denetlenmektedir.

2018 yılı Nisan ayı itibariyle the Accord 200 mark, 10 sendika ve 4 STK tarafından imzalanmıştır. Diğer yandan Kuzey Amerika merkezli markaların çoğu the Accord'u imzalamaktan imtina etmektedir. Bu da The Accord'un bağlayıcılığını ve etkinliğini sınırlandırmaktadır.

The Accord'u imzalamak istemeyen Kuzey Amerikalı ABD ve Kanada markaları bir araya gelerek “The Alliance for Bangladesh Worker Safety” (Bangladeş İşçi Güvenliği İttifakı) inisiyatifini kurmuşlardır. 2018 yılı Nisan ayı itibariyle the Alliance'a 29 marka üye olup hemen hemen tamamı ABD'li ve Kanadalı markalardır. Kuruluşunda yasal bağlayıcılık ve etkinlik konusunda eleştiriler almış olsa da sonradan inisiyatifin etkinliği artmış bulunmaktadır.

Yukarıdaki adımlara ek olarak 2013 yılının Temmuz ayında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Bangladeş Hükümeti bir araya gelerek “Bangladesh Sustainability Compact” inisiyatifini kurdular. Söz konusu adım ABD Hükümeti tarafından da desteklenmiştir. Compact'ın öncelikli amacı hazırgiyim sektöründe çalışan işçilerin iş güvenliklerini, sağlık standartlarını ve çalışma koşullarını düzeltmekti.

Bu arada aynı yazıda Bangladeş'te asgari ücretin dünya hazırgiyim imalatçıları arasındaki en düşük ücret olduğundan (bu aya kadar 63 $ seviyesindeyken yeni zam yapılarak 95 $ seviyesine çıkarılmıştır) bu durumun işçilerin motivasyonunu ve genel refah düzeylerini olumsuz yönde etkilediği ve zaman zaman bu durumun grevlere ve benzeri eylemlere neden olduğu belirtilmektedir. Bunun yanı sıra işçilere fabrika yönetimleri ve orta-alt yöneticiler tarafından kötü davranıldığı da Bangladeş hazırgiyim sektöründe sık rastlanan durumlardan biridir.

Rana Plaza'nın 5. Yılında Bangladeş hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe The Accord, The Alliance ve Compact inisiyatifleri vasıtasıyla bina güvenliği, yangın standartları, işçi güvenliği ve çalışma koşullarında önemli ilerlemeler olsa da makaleye göre hala alınması gereken uzun bir yol ve atılması gerek bir çok adım bulunmaktadır. Bangladeş hazırgiyim sektöründe fason üretim hala çok yaygındır ve bu durum iş güvenliği ve çalışma koşulları denetimlerini ve mevzuat uygulamalarını zorlaştırmaktadır.

Rana Plaza faciasından beri atılan adımlar ve inisiyatiflerde şimdiye kadar odak noktası ve sorumlu tutulanlar imalatçılar ve fabrikalar olurken, 2018 yılı Nisan ayında ETI (Ethical Trading Initiative) ve Better Buying inisiyatifleri tarafından ortaklaşa atılan yeni bir adımla artık alım gruplarının da üreticilerle birlikte işçi güvenliği ve çalışma koşullarıyla ilgili sağlanan ilerlemeyle ilgili sorumlu tutulacağı belirtilmektedir.

Son olarak the Accord ve the Alliance'ın 5. Yıllarını doldurmaları ve devam edip etmeyecekleri veya nasıl devam edecekleri konularında devam eden soru işaretleri sıkıntı yaratmaktadır.

🌍İtalyan Moda Endüstrisinin Karanlık Yüzü

Geçen Perşembe günü New York Times'da “Inside Italy's Shadow Economy” başlığı altında İtalya tekstil ve moda sektöründe çalışanların nasıl ucuza çalıştırıldığı ve ne kadar düşük ücretlerle istihdam edildiğine dair bir yazı çıkmış bulunmaktadır. Yazıda tekstil ve moda sektörü için evinden çalışan ev terzilerinin saati 1,5 € - 2 € gibi düşük ücretlerle bile istihdam edildikleri anlatılmaktadır.

New York Times gazetesinde yayımlanan yazıda İtalya'nın bazı lüks moda evleri hedef alınarak bu lüks moda evlerinin evlerden çalışan terzilerini saati 1,5 – 2 euro gibi düşük ücretlerle çalıştırdığını belirtmektedir.

Aynı yazıda aralarında Fendi, Gucci, Max Mara, Prada, Salvatore Ferragamo'nun da bulunduğu İtalyan lüks moda markalarının ucuz imalat seçeneği olan ve son yıllarda daha çok tercih edilmeye başlanan ev terziliğini kullanarak maliyetlerini düşürdüklerini belirtmektedir.

Özellikle Güney İtalya'nın Bari kentinde evlerden çalışan terzilerin söz konusu lüks moda markalarının ve moda evlerinin siparişleri üzerine saati 1,5 – 2 euro'ya tasarımları diktiği haberi “İtalya'nın içindeki gölge” başlığı altında verilmektedir.

🌍Bangladeş'te Asgari Ücrete Zam Yapıldı

Bangladeş'te hükümetin resmi asgari ücreti 5,300 taka'dan (63 $) % 51 artışla 8,000 taka'ya (95 $) yükselttiği açıklanmıştır. Bilindiği gibi Bangladeş'te asgari ücrete 2013 yılından beri zam yapılmıyordu.

İşçi temsilcileri ve sendikalar 5 yıldan beri asgari ücrete zam yapılmadığı gerekçesiyle asgari ücretin 16,000 taka'ya (190 $) yükseltilmesini istiyorlardı.

Birçok işçi temsilcisi ve sendikalar bu kararı protesto ettiklerini ve yapılan zammın 5 yıldan sonra çok düşük olduğunu belirtmektedir. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde Bangladeş genelinde işçi temsilcileri ve sendikaların protesto eylemleri yapmaları beklenmektedir.

İşveren temsilcilerinin ilk etapta asgari ücretin 6,350 taka'ya yükseltilmesini teklif ettikleri, daha sonra bu teklifi 7,000 taka'ya yükselttikleri ve son aşamada bir çok işverenin 8,000 taka seviyesinden de çok rahatsız olmadıkları belirtilmektedir.

Diğer yandan, asgari ücret 8,000 taka olarak belirlenirken, Bangladeş'te 4 kişilik bir ailenin zaruri ihtiyaçlarının bile aylık en az 22 bin taka seviyesinde olduğu belirtilmektedir.