İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2024 Şubat
İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler
🌍Genç Tüketiciler Hızlı Modanın Etkilerinden Bihaber
Kwantlen Politeknik Üniversitesi'nin (KPU) tüketici davranışını değiştirmek için eğitime ihtiyaç olduğunu öne süren araştırmasına göre Y kuşağı ve Z kuşağı müşterileri, hızlı modanın çevresel ve sosyal zararları konusunda farkındalıktan yoksun.
KPU'dan Dr. Yunzhijun Yu, genç tüketicilerin giyim tüketimi ile onların moda trendlerini tüketicilere ulaştırmak için hızlı ve ucuz bir yaklaşım olan hızlı moda anlayışına ışık tutan üçlü bir çalışma yürüttü.
'Trendy Ucuz Hızlı Modanın Olumsuz Etkisini Azaltma' başlığıyla Sürdürülebilir Pazarlama Dergisi'nde yayınlanan çalışmada, hızlı modanın etkilerinin gözardı edilemeyeceği belirtilirken, satabileceğinden fazla üreten sektörün Fransa, Almanya ve İngiltere'nin toplam sera gazı salınımdan daha fazla sera gazı ürettiği sonucuna ulaşılıyor.
Bir fincan kahvenin bazen bir tişörtten daha pahalı olduğunu belirten Yu, basit bir çözüm olmadığını, ancak tüketicileri hızlı moda konusunda eğitmenin doğru olacağını, zira satınalmanın kümülatif etkisini fark etmeden onu alacağım demenin en kolay yol olduğunu kaydetti.
Genç yetişkinler kısıtlı bütçeleri ve kompulsif satın alma davranışına yatkınlıkları nedeniyle hızlı moda perakendecileri için bir mıknatıs oluşturuyor. Ancak bunun bir bedlei var: tekstil boyama sanayi, dünyanın temiz suyunu en çok kirleten ikinci sektör ve her yıl milyonlarca ton atık yaratıyor.
104 lisans öğrencisi ile yürütülen çalışmada, tüketim alışkanlıklarının eğitim yoluyla değiştirilip değiştirilemeyeceği araştırılırken, Z kuşağı ve Y kuşağı öğrencilerinin sürdürülebilirliğe önem verdikleri ancak hızlı modanın çevresel ve sosyal etkileri konusunda farkındalıktan yoksun oldukları saptandı.
Genç tüketicilerin alışkanlıklarının eğitimle nicelikten niteliğe kaydırılabileceği ancak bunun yavaş ve zor bir iş olacağı tespit edilirken; hızlı moda söz konusu olduğunda genç tüketicilerin satın alacakları ürün hakkındasınırlı seviyede düşünme eğiliminde oldukları görüldü.
Yalnızca bütçe dostu fiyatların cazibesine kapılan genç tüketiciler, aynı zamanda hızlı modanın kendi kimliklerini ve benlik duygularını oluşturmalarına yardımcı olma becerisine de ilgi duyuyor.
Çalışma kapsamında araştırmacılar ikinci el giyim pazarından da veri toplarken, başlangıçtaki düşük fiyatı nedeniyle kullanılmış hızlı modanın yeniden satılmasına yönelik çok az talep olduğu görüldü.
İkinci el mağazalar tüketicilere düşük maliyetli benzersiz ürünler satın alma ve bunları çöplükten kurtarma şansı sunuyor, ancak bazı alıcılar bu satış noktalarını, başka yerlerde daha yüksek bir fiyata satacakları giysileri bulmak için kullanıyor.
Hızlı modanın çok ucuz olması nedeniyle ikinci el pazarların cazip hale gelmediğini ifade eden Yu, hızlı moda sektörünün geleneksel giyim sektöründen bu kadar farklı olmasının endişe verici olduğunu, hızlı moda ürünlerinin ikinci el mağazalarda kullanılmak yerine genellikle çöpe atıldığını ya da gelişmekte olanülkelere gönderildiğini söyledi.
Yu, çevrimiçi alışverişin konfor düzeyinin artmasıyla birçok genç tüketicinin kıyafetleri denemeden satın almayı kabul etmeye başladığını fakat bunun etkisinin bazı kıyafetlerin hiç giyilmeden dolaplarda kalması olduğunu belirtirken, tüketicileri biraz çaba göstererek sorumlu alışverişin önemi konusunda eğitmek gerektiğini kaydetti.
🌍AB'nin CSDDD Üzerinde Anlaşmaya Varamaması ETI'nin Tepkisini Çekti
AB'nin Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Yönergesi – CSDDD'ye AB üye devletlerin destek vermemesinin ardından Etik Ticaret Girişimi – ETI'nin yaptığı açıklamada alınan karara yönelik hayal kırıklığı yaşandığı belirtildi.
Alınan kararın sorumlu işletmeler ve dünya genelindeki işçiler için büyük bir darbe olduğu belirtilirken, AB seçimleri öncesinde şirket sorumluluğu ve insan haklarının koruması için bu geri adımın aşılması ve müzakerelere acil olarak dönülmesi çağrısında bulunuldu.
Almanya ve Fransa'da hali hazırda söz konusu uygulama yürürlüğe girmişken, bunun tüm Avrupa çapında uyumlaştırılması ve bu önemli küresel gündeme ilişkin liderlik yapılması fırsatının kaçtığı belirtilen açıklamada, önde gelen birçok AB şirketinin hali hazırda insan hakları temelli ihtiyati bir sorumluluk yüklendiği ve bunun hem iş dünyası hem de işçiler için daha iyi standartlar istendiğinin bir kanıtı olduğu ifade edildi.
ETI, AB Belçika Dönem Başkanlığı ve üye devletlerden, CSDDD'yi yeniden rayına oturtmak ve anlaşmaya varmak için acil eylem talep etti.
🌍Çocuk İşçiliğe Karşı Olan AB Tedarik Zinciri Yasası'na Almanya Karşı Çıkıyor
Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner ile Adalet Bakanı Marco Buschmann tarafından Alman hükümetine iletilen mektupta, AB'nin kurumsal sürdürülebilirlik özen yükümlülüğü yönergesine (CSDDD), sözkonusu yönergede tedarik zincirinin çok geniş bir tanımına dayanıldığı ve bu durumun önemli maliyet riskleri oluşturduğu belirtilerek karşı çıkılması gerektiği ifade edildi. Her iki bakan da, Almanya'nın pro-iş dünyası Hür Demokratlar Partisi'nin (FDP) üyeleri olsa da Başbakan Olaf Scholz kabine içinde konu hakkında farklı görüşler olduğunu belirtti.
AB Konseyi'nde olumsuz oylanan yasanın AB'deki 500'den fazla çalışanı olan ve 150 milyon avro net dünya çapında ciro olan şirketlere uygulanması öngörülüyordu. Yasa ile şirketlerin, kuralları ihlal etmeleri durumunda küresel satışlarının %5'ine kadar cezalandırılması mümkün olabilecekti. Yasa, AB dışındaki şirketler için ise kuralların yürürlüğe girmesinden üç yıl sonra, AB'de 150 milyon avro net ciro elde ettiklerinde geçerli olacaktı.
Mektupta yasanın Alman şirketlerin kötü insan hakları siciline sahip Çinli rakipler tarafından ekarte edilmesiyle sonuçlanabilecek önemli ek mali, personel ve bürokratik yüklere neden olabileceği belirtilirken Alman İşveren Birlikleri ise mektubu olumlu karşılayarak, yasanın Alman şirketlerini üçüncü ülkelerden çekilmeye zorlayabileceği ve yönetimi bürokrasiye boğacağı uyarısında bulunuyor.
🌍Sürdürülebilir Hazır Giyim Koalisyonu Adını Cascale Olarak Değiştiriyor
Sürdürülebilir Hazır Giyim Koalisyonu (Sustainable Apparel Coalition - SAC), Pazartesi gününden itibaren Cascale olarak adını değiştiriyor.
SAC tarafından oluşturulan Higg Endeksi'nin pek çok firma tarafından tüketicilere yönelik 'yeşil aklama' (green washing) çabalarının bir parçası olarak kullanıldığı 2022 yılında önemli bir gündem yaratırken, daha sonra kullanımının durdurulması kararı alınmıştı. SAC Başkan Yardımcısı Andrew Martin isim değişikliği kararında SAC ve Higg Endeksi hakkındaki iddiaların bir etkisi olmadığını söylerken, Higg Endeksi'nin temel ve merkezi olmaya devem edeceğini ifade etti.
SAC iddiaların ardından danışmanlık firması KPMG tarafından bağımsız bir incelemeye tabi tutulmuş, inceleme sonucunda endeksin tek başına kullanılmaması gerektiğine ilişkin bulgulara ulaşılmıştı.
Andrew Martin ilgili araçların önerilerle beraber gelişmeye devam edeceğini söylerken yılın ilerleyen zamanlarında Higg marka ve perakende modülü için üçüncü taraf bir incelemenin yapılmasının planlandığını ifade etti.
Yeni Cascale'nin daha etkin bir rol üstlenecek ve odaklanma alanını skorlama araçları oluşturmadan "gerçekten etki yaratan programlara" genişletmesi hedeflenirken, üç temel direğin iklim değişikliği ile mücadele etmek, insanlık dışı çalışma koşulları yaratmak ve doğayı desteklemek olduğu belirtilmektedir.
SAC son iki yılda büyürken, çalışan sayısı iki katına çıktı ve mobilya, spor eşyaları ve açık hava eşyaları gibi yeni ürün kategorilerinde genişlemeye devam edecek.
Cascale bayrağı altındaki ilk etkinlik, üreticilerle iletişim kurmak için Mart ayında Bangladeş'te bir toplantı olacak.
🌍Avrupa Parlamentosu AB Tekstil EPR Teklifindeki Boşlukları Kapatıyor
Avrupa Birliği, her yıl üretilen 12.6 milyon metrik ton atık için giyim, ayakkabı ve tekstil üreticilerinin nasıl sorumlu tutulacağı konusundaki anlaşmayı sonuçlandırmaya yaklaşıyor. Avrupa Parlamentosu'nun çevre komitesi, AB Komisyonu'nun atık çerçeve direktifinin önerilen revizyonu konusundaki görüşünü, 72 lehte ve üç çekimser oyla kabul etti.
Yeni kurallar, üye devletlerin direktifin yürürlüğe girmesinden 18 ay sonra - AB Komisyonu 30 ay olarak önermişti - genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR) düzenlemesi yapmasını gerektirecek ve pazardaki önemli markalar, perakendeciler ve üreticiler, tekstil atıklarının toplanmasından, ayrıştırılmasından ve geri dönüşüm maliyetlerinin karşılanmasından sorumlu olacak.
Bu gelişme, Avrupa Parlamentosu'nun çevre komitesinin, genişletilmiş üretici sorumluluğu (EPR) şemalarını öneren ve tekstil ürünlerinin yeniden kullanımı ve geri dönüşümü için ayrı toplama konusunda destekleyici bir pozisyon benimsemesinin ardından gelmiş olup, önerilen kurallar ayrıca eko-tasarım modülasyonu ile belirlenmiş ücretleri içermekte ve atık yönetimini daha etkili bir şekilde yönetmek için beş adımlı bir atık hiyerarşisine vurgu yapmaktadır.
Ancak, önerilen mevzuatta gecikmiş hedefler ve atık ayrıştırma maddeleri konusunda da endişeler bulunmaktadır.
Bazı paydaşlar, geri dönüşüm altyapısı için adil finansman planları talep ederken, diğerleri etkili atık yönetimi uygulamalarını sağlamak için güçlü düzenleyici önlemlerin gerekliliğini vurgulamaktadır.
Bu endişeler, çevresel hedeflerle ekonomik düşünceler arasındaki dengeyi vurgulamaktadır.
AB Parlamentosu'nun Haziran ayındaki seçimlerden sonra bu konuda daha fazla eyleme geçmesi beklenmektedir.
Bu proaktif yaklaşım, endüstriler arasında sürdürülebilirliği teşvik etmek ve tekstil endüstrisinde yenilik ve ekonomik büyümeyi desteklerken atık yönetim sorunlarını ele almanın önemini vurgulamaktadır.
🌍Tekstil Geri Dönüşümcüsü Renewcell İflas Açıklayacak
İsveçli lider tekstil geri dönüşümcüsü ve Circulose Elyaf üreticisi Renewcell, satışların yavaşlaması ve finansman sağlayamama sorunları nedeniyle iflas başvurusunda bulunmayı planladığını duyurdu.
H&M ve Girindus gibi ana hissedarlar ve kredi verenlerle yapılan müzakerelere rağmen, Renewcell, gelecekteki operasyonlarını sağlamak için gerekli likidite ve sermayeyi sağlayacak bir çözüm bulamadı.
Renewcell'in başkanı, kararın moda endüstrisinin değişim hızının yetersizliğine ve liderlik eksikliklerine atfedilerek, çevre, çalışanlar, hissedarlar ve diğer paydaşlar üzerindeki etkilerine dikkat çekti.
Renewcell'in kimyasal olarak geri dönüştürülmüş pamuk atıklarından üretilen Circulose elyafı, tekstil geri dönüşümüne yenilikçi bir yaklaşım sunarken, şirket ürününü markalara tanıtmak için çaba sarf etmesine rağmen yeterli talep çekmekte zorlandı.
Şirketin zorlukları, Inditex ve H&M Group gibi büyük oyuncularla yapılan ortaklıklara rağmen devam etti, bu da moda endüstrisinin döngüsellik ve sürdürülebilirlik uygulamalarını benimsemesinde daha geniş sorunlar olduğuna bir işaret. H&M 2017 yılında şirketin azınlık hissesini satın almış, 2020 yılında ise Circulose malzemeyle yapılan giysileri tanıtan ilk grup olmuştu.
🌍IAF ve ITMF, Denetim Yorgunluğunu Ele Alan Bir Manifesto Yayınladı
Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu (IAF) ve Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu (ITMF), hazır giyim ve tekstil endüstrisinde denetim ve standart yorgunluğu ele almak için bir manifesto yayınladı.
Yayınlanan manifestoda paydaşlara şu hususlarda çağrıda bulunuluyor: - Denetim yorgunluğunu yeniden gündeminize alın. Zorunlu insan haklarına yönelik özen yükümlülüğünün iyi satın alma uygulamalarında artması gerektiği yönündeki çağrı, bu konuyu kararlı bir şekilde ele alma zamanının her zamankinden daha fazla önemli olduğunu gösteriyor.
- Markalar ve perakendeciler için tescilli standartlar kullanmak yerine üçüncü taraf standart sahipleri ile çalışmanın çoğu durumda tercih edilmesi gereken seçenek olduğunu kabul edin.
- Açık kanıtlara dayanarak, Sosyal ve İşgücü Yakınsama Programının Bütünleşik Değerlendirme Çerçevesinin (CAF), mükerrer sosyal denetimi başarılı bir şekilde azaltmanın en umut verici yolu olduğunu kabul edin: tedarik zinciri aktörleri (markalar ve üreticiler) CAF'yi kabul etmeli ve benimsemelidir; standart sahipleri, SLCP verilerini kendi sistemlerine birleştirmeli ve entegre etmeli veya kabul etmelidir.
- Standartlardaki gereksiz ve küçük farklılıkları azaltmaları için özellikle standart sahiplerine çağrıda bulunarak standart yorgunluğunun azaltılmasına daha fazla çaba gösterin.
IAF ve ITMF'ye göre bu manifesto, Standart Yakınsama İnisiyatifi (SCI)'nin ortak bir parçası olarak tanımlanmakta olup, 2022 Daha İyi Satın Alma Satın Alma Uygulamaları Endeksi (BBPPI) gibi yayınlar, tedarikçilerin %60'tan fazlasının alıcılarının artık kendi özel araçlarını uygulamak yerine standartlaştırılmış denetimleri veya değerlendirmeleri kabul ettiğini belirtmektedir.
🌍AB Yapay Zekâ Yasası Markaları ve Perakendecileri Nasıl Etkileyecek?
Markalar ve perakendeciler, yakın zamanda AB'nin yapay zekâ hakkındaki düzenlemelerine uymak zorunda kalabilirler. Küresel olarak, yapay zekâ ve özellikle de üretken yapay zeka çılgınlığı devam ederken, bazı devletler ve ülkeler, yapay zeka üzerinde kılavuzlar, yasalar ve düzenlemeler oluşturmaya başladılar.
AB Yapay Zeka Yasası, teknolojinin bu alanı için var olan en kapsamlı yasama olarak kabul edilmektedir. Geliştiriciler ve kullanıcılar için kısıtlamalar ve yaptırımlar belirlemektedir.
Avukat Tom Whittaker, yaklaşan yasanın, yapay zeka sistemlerini AB vatandaşları için taşıdığı risklere göre birkaç kategoriye ayıracağını belirtirken, bu yıl AB Parlamentosu'ndan geçmeme olasılığının düşük olduğunu, üçüncü taraf ortakların daha yakından incelenmesi anlamına geleceğini kaydetti.
AB Yapay Zeka Yasası'nın yasakladığı birkaç risk arasında "Sosyal skorlama: insanları davranışlarına, sosyo-ekonomik durumlarına veya kişisel özelliklerine göre sınıflandırmak," "biyometrik tanımlama ve insanları kategorilere ayırma" ve "gerçek zamanlı ve uzaktan biyometrik tanımlama sistemleri, örneğin yüz tanıma" bulunmaktadır.
AB'nin belirttiğine göre, AB Yapay Zeka Yasası altında yüksek riskli olarak kabul edilecek herhangi bir yapay zeka sistemi, piyasaya sürülmeden önce değerlendirilecek ve ilerledikçe yeniden değerlendirilecektir.
Yüksek riskli yapay zeka sistemleri, "istihdam, işçi yönetimi ve kendi işine sahip olma" gibi alanları etkileyebilir.
Başka bir alan, markaların ve perakendecilerin üretken yapay zeka kullanımlarına ilişkin şeffaflık ve açıklık gereksinimleri olabilir.
🌍ABD Pamuk Ekim Alanları, Talebin Düşmesinin Etkisiyle 2024'te %3,7 Azalacak
Amerika Ulusal Pamuk Konseyi – NCC'ye göre, önümüzdeki iki yıl içinde ABD pamuğu için öngörülen büyüme oranları, zayıf talep nedeniyle yakın geçmişteki ortalamanın oldukça altında olacak.
Küresel ekonomideki önemli belirsizlikler, pamuk talebinde beklenen hızlı toparlanmayı engellerken, üreticiler, mevcut fiyatların birçok üretici için üretim maliyetlerinin altında kalması nedeniyle zorlu ekim kararlarıyla karşı karşıya kalmakta.
NCC'nin Ekonomi ve Politika Analizi Başkan Yardımcısı Dr. Jody Campiche, NCC'nin Yıllık Ekim Niyetleri anketi sonuçlarını analiz ederken, 2024 ABD pamuk arazisinin 2023'e göre %3,7 daha az olacağını tahmin ettiklerini söyledi.
2023'ün ilk çeyreğindeki ortalama vadeli fiyatlarla karşılaştırıldığında, anket döneminde tüm emtia fiyatları düşük olsa da, pamuk en büyük düşüşü yaşadı. Anket dönemi ile Şubat ortası arasında, pamuk fiyatları artarken, mısır ve soya fasulyesi fiyatlarının her ikisi de azaldı ve pamuk/mısır ve pamuk/soya fasulyesi fiyat oranlarını artırdı. Son zamanlardaki fiyat oranlarında görülen iyileşme, NCC anketinde bildirilen pamuk arazisinden daha yüksek bir nihai pamuk arazisine yol açabilir.
🌍Dijital Dönüşüm Merkezi, Türkiye Hazır Giyim Sektöründe Dijitalleşme Çalışmalarına Öncülük Ediyor
İHKİB tarafından davet edilen Just Style, hazır giyim ve tekstil sektörlerindeki küçük ve orta ölçekli işletmeler ile yenilikçi girişimlerin dijital becerilerini arttırmayı amaçlayan Dijital Dönüşüm Merkezi – DDM'ye bir ziyarette bulundu. İstanbul Moda Akademisi ve İHKİB işbirliğiyle 2021 yılında kurulan DDM, İstanbul'un kalbinde, sektörün gelişen görüntüsünün bir kanıtı olarak duruyor.
3. yılını dolduran DDM, IHKIB üyesi KOBİ'leri dijital çağa taşımak amacıyla tasarlanmış kapsamlı bir hizmet paketi sunmakta. DDM müdürü Davut Eren Şadoğlu, bu yeniliği "çözüm sağlayıcılar için bir sergi merkezi" olarak tanımlayarak "kalite kontrolü, yapay zeka (AI) ve kağıtsız çözümler" sunduklarını kaydetti.
Şadoğlu ayrıca proje hakkında sektöre ve şirketlerin özel ihtiyaçlarına uygun dijital dönüşüm hizmetleri sunduklarını ve moda tasarımında ücretsiz eğitim programları geliştirip bunları tasarımcılara ve küçük orta ölçekli işletmelerle (KOBİ'ler) paylaştıklarını, buna e-ticaret platformalarına geçiş, dijital marka ve içerik oluşturma, veri analizi ve yapay zekaya dayalı çözümlerin de dahil olduğunu kaydetti.
Şadoğlu ayrıca merkezin teknolojik yeniliklerin ötesine geçerek sosyal ve Dijital Ürün Pasaportu (DPP) uyumu, tasarım ve fotoğraf stüdyosu gibi hizmetler de sağlayacağını açıkladı.
Şirketlerin projeden yararlanabilmesi için dijital olgunluk ölçüm aracı SIRI ile ölçümler yapılırken, şirketlerin mevcut dijtalleşme durumu ölçülür ve onlar için yol haritaları oluşturmaya başlanır.
Değerlendirme süreci, şirketlere bulguları ve doğru önerileri paylaşmak için dört aşamadan oluşmaktadır,bunlar: - Hazırlık - Değerlendirme atölyesi - Boşluk analizi atölyeleri - Bilgilendirme oturumu
DDM tarafından sağlanan araçlar ve teknolojiler - Bilgisayar destekli desen programları, - 3D moda tasarım programları, - Transfer baskı makineleri, - Fotoğraf stüdyoları, - Tekstil ve giyimde katkı maddeli imalat uygulamaları, - Endüstri 4.0 - Lojistikte, imalatta üretkenlik ve otomasyonda endüstri 4.0 makinelerinin uygulanması.
Türkiye'de Giyim Sektörü Dijitalleşme Yolunda Tekstil ve hazır giyim Türkiye'nin ekonomik büyümesine önemli katkılar sağlayan sektörler olarak yıllardır öne çıkmakta. Türkiye'nin küresel pazarlarda rekabet etme yeteneği, yüksek kaliteli ürünlerin üretimi, büyük pazarlara yakınlığı, çevik ve verimli üretim süreçleri ve nitelikli iş gücü ile desteklenmekte.
Ancak, bu avantajlara rağmen, sektör içindeki tasarımın yetersiz dijitalleşmesi rekabet etmede zorluklar yaratıyor.
2020'de McKinsey & Company, "Türkiye'nin Yetenek Dönüşümü" başlıklı bir raporda, o dönemde teknolojilerin işlerin yüzde 50'sini otomatikleştirmeye yardımcı olma potansiyeline sahip olduğunu buldu.
Türkiye'de, mesleklerin %60'ında yapılan faaliyetlerin üçte birinden fazlasının otomatikleştirilebileceği keşfedildi. Tam zamanlı iş eşdeğerleri (FTE) açısından otomasyon için önemli potansiyele sahip sektörlerin başında imalat ve tarım gelmekte, bunu yakından takip edenler perakende satış ve hizmet sektörleri olarak gözükmektedir. Ancak ülke pandeminin etkisiyle bu alanda yatırım yapmaya başlayamadı.
İHKİB Yönetim Kurulu Üyesi ve THY Tekstil Genel Müdürü Mehmet Kaya, pandeminin her şeyi altüst ettiğini söylerken pandemi nedeniyle dijitalleşme ve numunelemeden üretime, kolay izlenebilirlik ve hızlı numuneleme sağlayan 3D tesisleri zorunlu hale getirdiğini, müşterileri eskiden büyük çantalarla ziyaretler gerçekleştirirken artık dijital bir showroom ve bir dizüstü bilgisayarla işlerin halledildiğini kaydetti.
🌍Bangladeş'in AB'ye Hazır Giyim İhracatı 2023 Yılında Önemli Oranda Düştü
Bangladeş'in Avrupa'ya hazır giyim ihracatı, yüksek enflasyon ve ekonomik çalkantının etkisiyle 2023'te düştü ve değer bazında %20,65 düşüşle 17,38 milyar Euro'ya (18,81 milyar $) geriledi.
Miktar açısından ise %16,53 düşüşle 11,14 milyar kilograma geriledi.
Hem örme hem de dokuma giyim ürünleri ihracatı negatif büyüme yaşarken, AB'ye önemli giyim tedarikçilerinin neredeyse tamamı Ukrayna-Rusya çatışmasının yarattığı yüksek enflasyon ve ekonomik çalkantı nedeniyle baskılanmış talebin etkilerini yaşadı. İhracatçıların küresel yüksek enflasyon ve yükselen faiz oranlarının tüketici talebini azaltmasından dolayı stok biriktirme ve yeni sipariş vermekten kaçınma eğilimindeki AB perakendecileri tarafından etkilendiği belirtilirken, veriler Çin'in değer bazında AB'ye en büyük giyim ihracatçısı olarak kaldığını gösteriyor.
Ancak Asya'nın süper gücünün AB'ye hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı da 2023'te %21.54'lük bir düşüş yaşadı ve ihracat değeri 22.73 milyar avroya geriledi. Çin'in miktar bazında hazır giyim ihracatı 11,1 milyar kilograma gerilerken, hacim açısından Bangladeş AB'nin en büyük hazır giyim tedarikçisi durumunda.
2023 yılında Hindistan, Türkiye, Vietnam, Kamboçya ve Pakistan'ın AB'ye hazır giyim ihracatı düştü.
Bangladeş'in ABD'ye hazır giyim ihracatının değeri 2023 sonunda %20,57'lik düşüşle 7,9 Milyar dolara geriledi.
Son aylarda Bangladeş'in giyim sektörü, işçilerin maaş anlaşmazlıkları nedeniyle şiddetli grevlere karıştığı tartışmaların merkezinde yer alırken, en son gelişmede, Anlima Tekstil Limited'de 500'den fazla işçinin, meslektaşlarının haksız şekilde işten çıkarılması ve alacaklarının ödenmemesi nedeniyle "belirsiz" bir şekilde fabrikanın kapanmasını protesto ettiği bildiriliyor.