İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2016 Mayıs

İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler

🌍İtalya Moda Sektörü İran'la Anlaşma İmzaladı

İtalya, İran'a uygulanan yaptırımların kaldırılmasının ardından kendi moda sektörünün bu ülkeye güçlü biçimde girmesi amacıyla Çarşamba günü İranlı muadil kuruluşla anlaşma imzaladı. Söz konusu anlaşma İtalya Başbakan'ı Renzi'nin 2 günlük İran ziyareti sırasında karşılıklı ticaret ve işbirliğini artırmak amacıyla imzalandı.

Anlaşmayı İtalya tarafında 59 milyar dolar ciroya sahip hazırgiyim sektörünü temsil eden SMI imzalarken, İran tarafında ise muadil kuruluş Tahran Hazırgiyim Birliği (TGU) imzaladı. Anlaşma ile ikili ticaret ve yatırımlarda bürokrasinin azaltılması hedeflenirken, İtalyan firmalarının İran'da iş yapmak için gerekli olan TGU lisansını almalarının kolaylaştırılması da amaçlanmaktadır.

80 milyon nüfusa sahip İran'da 3 milyondan fazla yüksek gelirli lüks ürün tüketicisi olduğu sanılmaktadır. BNP Paribas analisti Luca Solca'ya göre İran dünya lüks tüketiminde % 2 paya sahip. İran'ı ziyaret eden İtalya Başbakan'ı Renzi'ye enerji, tren yolu ve savunma sektöründen 60 işadamının da eşlik ettiği ve milyarlarca euro'luk iş bağlantısı yapıldığı belirtilmektedir.

SMI Başkanı Claudio Marenzi'ye göre İran birçok fırsat vadediyor ve İtalyan firmaları yararlanmaya hazır. Yıllarca İran'a uygulanan yaptırımlar kozmetik ve benzeri sektörlerde geçerli olmasa da yabancı markaların İran'da mağaza açma ve sahip olmaları zordu.

Öte yandan, İran'da iş kurmanın kolay olmadığı da belirtilmektedir zira uygun perakende altyapısı yok, ithalat vergileri yüksek ve bankacılık kısıtlamaları mevcut.

Uluslararası telif hakları ülkede uygulamadığından İran'ın tam bir taklit cenneti olduğu da vurgulanmaktadır.

İtalyan firmalar Fransız rakiplerine göre daha proaktif bir tutum almış ve elini çabuk tutmuş görünmektedir. Floransa merkezli Roberto Cavalli'nin yanı sıra derici Piquadro ve erkek gömlek markası Camicissima da İran'da mağaza açtı. Versace ise yakın Zamanda Tahran'da yerel bir ortakla birlikte prestijli flagship mağaza açacak.

🌍Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde Hazırgiyim Sektör Maaşları Düşük

Orta ve Doğu Avrupa'nın iki üretici ülkesi Polonya ve Çek Cumhuriyeti'nde hazırgiyim üretimi ve ihracatı ülke ekonomilerinde önemli bir yer teşkil etmesine karşın, sektörde maaşların hayat koşullarına göre düşük kaldığı belirtilmektedir. Hayat pahalılığının geçmiş yıllara göre daha ağır yaşam koşulları getirdiği Çek Cumhuriyeti'nde asgari ücret 390 euro seviyesinde.

Çek Cumhuriyeti hazırgiyim ve konfeksiyon sektöründe çalışanların büyük bölümünün asgari ücret veya az fazlası bir ücretle istihdam edildiği ve çalışanların büyük bölümünün geçim sıkıntısı yaşadığı belirtilmektedir.

Doğu Avrupa ülkesi Polonya'da da hayat pahalılığı nedeniyle son yıllarda yaşam koşullarının ağırlaşmasına karşın asgari ücretin 312 euro seviyesinde kaldığı ve burada da büyük bölümü asgari ücretle çalışan hazırgiyim sektörü çalışanlarının geçim sıkıntısı yaşadıkları haber verilmektedir.

🌍Rusya Tekstil ve Konfeksiyon Sektörüne Destek Programı

Uluslararası yaptırımlar ve düşük petrol fiyatları nedeniyle ekonomisi zor durumda olan Rusya'da yerli tekstil ve konfeksiyon sanayisini desteklemek için devlet destek programı hazırlandığı öğrenilmektedir. Güncel haberlere göre tekstil, konfeksiyon ve hafif sanayi sektörlerine destek verebilmesi için Rusya Tarım Bankası (Rosselkhozbank) güçlendirilecek ve sermayesi artırılacak. Böylelikle Bankadan kredi alan üretici sayısının artması ve kredi maliyetlerinin de düşmesi hedeflenmektedir.

Aynı destek planına göre tekstil ve konfeksiyon sektörlerinin de dahil olduğu hafif sanayi sektörlerinde yatırımcı ve üreticilerin makine ve araç alımlarına da Devlet Leasing Şirketi (Rosagroleasing) vasıtasıyla destek ve ucuz kredi sağlanacağı haber verilmektedir.

Diğer yandan, ithalattaki düşüşe ve devlet tarafından sağlanan desteğe rağmen Rus yerli tekstil ve konfeksiyon sektörünün gerek hacim, gerekse kalite anlamında ithalattaki düşüşü ikame edecek seviyede olmadığı belirtilmektedir. Yerli tekstil ve konfeksiyon sektörünün zayıflığının temelinde ithal girdi ve hammaddeye olan bağımlılık ve yetersiz makine ve üretim altyapısına ek olarak sektörde insan gücü ve deneyimin de son derece yetersiz olduğu vurgulanmaktadır.

Bazı Rus yerli firmalarının maliyetleri azaltabilmek amacıyla üretimlerini Rusya içine taşımak istedikleri ancak entegre üretimin olmadığı ülkede markaların üretimlerinin tamamını yerli imalatçılara yaptırabilmelerinin zor olduğu ve ancak belli basic ürünleri ülke içinde üretebildikleri de gelen haberler arasında yer almaktadır.

🌍ABD ve Çin 'Çin'in İhracat Destek Programı' İhtilafında Uzlaştı

Amerika Ticaret Temsilciliği Ofisi'nin bildirdiğine göre, Washington ve Pekin, Çin'in 'İhracat Destekleme Programı' üzerine olan ihtilaflarında bir anlaşmaya vardılar.

Söz konusu haber ABD'nin Çin'in ihracatçı firmalara hizmet etmek amacıyla kurduğu “Ortak Hizmet Platformları” (Demonstration Bases-Common Service Platform) programını DTÖ'ye şikâyetinden bir yıl sonra, 14 Nisan Perşembe günü açıklandı. Geçen yıl bu dönemde, ABD bu uygulamanın DTÖ çerçevesinde global ticaret kurallarına aykırı olduğunu iddia etmişti.

ABD resmi makamlarına göre, Nisan 2015'te davanın görülmesi için bir Anlaşmazlık Paneli (Dispute Panel) kurulmakla birlikte diğer yandan iki taraf arasındaki görüşmeler de devam etmekteydi. Dünya Ticaret Örgütü'nün web sitesine göre Uyuşmazlıkları Çözme Mercii bir Anlaşmazlık Paneli kurulmasına karar vermiş olmasına rağmen panel katılımcıları henüz seçilmemişti.

Amerika Ticaret Temsilci Ofisi iki ticaret devinin oluşturduğu “Mutabakat Anlaşması”nın (MOU) bir kopyasını yayınlarken ayrıca, orijinal durumda karşılaşılan pek çok değişik “aracın” ana hatlarını da belirleyen bir tablo da sunmuştur.

Tartışma özellikle “Demonstration Bases” konusuna yoğunlaşmıştı nitekim ABD tarafı firmalara sağlanan destek ve teşviklerin bu firmaların ihracatlarıyla ilgili kriterlerle ilişkilendirildiğini iddia etmekteydi.

Bu teşvikler nakit hibeleri şeklinde olabileceği gibi bedava ya da indirimli hizmetler şeklinde de olmaktadır. Washington'a göre, teşvik programı ulusal hükümet ve yerel düzeylerde 150 farklı tedbir ile desteklenmektedir.

ABD'nin Şubat 2015 tarihli şikayeti DTÖ'nün Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması'nın 3.1(a) ve 3.2 maddelerine atıfta bulunmaktaydı.

Bu maddelere göre, DTÖ tarım kanunları tarafından korunanlar haricinde, “ihracat performansına bağlı olan teşvik ve destekler, hukuken ya da fiilen, yalnız ya da başka diğer şartlarla birlikte” yasaklanmıştır ve DTÖ üyelerinin böyle bir devlet desteğini almaları ya da sürdürmeleri yasaktır

Washington, bu tip desteklerin küresel ticaret kurallarını ihlal etmenin yanında Çinli ihracatçı firmalara Amerikalı firmalara karşı haksız rekabet avantajı sağladığını da öne sürmekteydi.

Amerika Ticaret Temsilcisi Michael Froman'a göre “İki ülke arasında varılan uzlaşma tarımdan, tekstile ve medikal ürünlere kadar yedi değişik sektörde çalışan Amerikalılar için bir zafer niteliğindedir.”

Anlaşma Koşulları

Dört sayfalık Anlaşma metnine göre, Çin gerek Merkezi Hükümet, gerekse yerel düzeyde, “Ortak Hizmet Platformları”ndaki tüm fonlama ve diğer finansal desteğini sona erdirmektedir.

Washington ayrıca bu şirketlere ya da şirket gruplarına Ortak Hizmet Platformları çerçevesinde “indirimli hizmetler” veren “öncelikli hizmet kontratlarına” da karşı çıkmıştır. Çin yönetimi bunların da kaldırıldığını bildirmektedir.

Aynı anlaşma metninde Çin tarafı söz konusu projenin amacının dış ticaretin gelişim ve dönüşümünü arttırmak olduğunu ve ihracat firmalarına finansal destek kanalı olmadığını da belirtmektedir.

Her iki taraf da anlaşmanın tamamen devreye sokulduğundan emin olmak için düzenli olarak birbirlerini alınan her karar ve adımdan haberdar edeceğine dair söz vermektedir.

Çin Ticaret Bakanlığı: DTÖ Kurallarına Uyacağız

Amerika ticaret yetkilileri tarafından duyurulan uzlaşma metni Obama Yönetimi'nin kendi dönemi boyunca uyguladığı ticareti güçlendirme programında yeni bir örnek olarak yer alıyor.

Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsüne göre, Çin yetkilileri, kendi açılarından, iki taraflı görüşmelerin programın amacının yanlış yorumlanmasının önüne geçmede anahtar olduğunu söylemektedir.

Çin Ticaret Bakanlığı açıklamasının resmi olmayan bir çevirisine göre üst düzey bir Çinli yetkili Çin'in uzun zamandır DTÖ kurallarına sadık kaldığını ve sorumluluklarını yerine getirdiğini ve DTÖ'nün dış ticaretin dönüşümü ve gelişimini teşvik edici kurallarına ve yöntemlerine bağlı kalmaya devam edeceğinin altını çizmektedir.

🌍GTS Menşe Kuralları İkili Kümülasyonu Türkiye'nin Dahil Edilmesine karar verildi

Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nin 15 Nisan 2016 tarih ve C 134/1 sayılı Resmi Gazetesi'nde yayımlanan duyuruya göre, AB Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi – GTS'den faydalanan ülkelerin GTS Menşe Kümülasyonu kapsamında Norveç ve İsviçre'de üretilmiş ürün/malzemeleri işleyerek AB'ye ihraç edebildikleri belirtilirken, bu iki ülkeye Türkiye'nin de eklendiği, bundan sonra GTS'den faydalanan ülkelerin Türkiye menşeli ürünleri de işleyerek AB'ye ihraç edebilecekleri ifade edilmektedir.

Avrupa Birliği Resmi Gazetesi'nin 15 Nisan 2016 tarih ve C 134/1 sayılı Resmi Gazetesi'nde yayımlanan duyuruya göre, AB Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi – GTS'den faydalanan ülkelerin GTS Menşe Kümülasyonu kapsamında Norveç ve İsviçre'de üretilmiş ürün/malzemeleri işleyerek AB'ye ihraç edebildikleri belirtilirken, bu iki ülkeye Türkiye'nin de eklendiği, bundan sonra GTS'den faydalanan ülkelerin Türkiye menşeli ürünleri de işleyerek AB'ye ihraç edebilecekleri ifade edilmektedir.

Dolayısıyla 1 Ocak 2015 itibariyle Türkiye menşeli ürün/malzemelerin, Harmonize Sistem'in 1-24 Fasılları hariç tutulmak üzere ve menşe kuralları kapsamında menşe kazandırıcı bir işleme tabi olmak kaydıyla GTS'den yararlanan bir ülkede üretimde kullanılacak ürün/malzeme olarak değerlendirilebileceği ifade edilmektedir.

🌍Sri Lanka kadın istihdamını arttırmak amacıyla 150 mini hazırgiyim fabrikası kuracak

Bu kapsamda Sri Lanka Hükümeti Endüstri ve Ticaret Bakanı Rishad Bathiudeen'in önerisiyle Eastern ve Uya Bölgelerini de kapsayan, seçilen bölgelerde kırsal alanlardaki kadınları güçlendirmek amacıyla 150 mini hazırgiyim fabrikası kurulacağı belirtilmektedir.

Sri Lanka Bakanlar Kurulu ilk aşama olarak, 2016 yılında kooperatif/ortak teşebbüs şeklinde eğitimli kadınların çalışacağı 150 mini fabrikanın kurulmasını içeren programı yürürlüğe koyacak öneriyi onaylamıştır.

Seçilen kadınlar Ulusal Girişimcilik Gelişim Makamı ve Sınai Kalkınma Kurulu tarafından girişimcilik gelişimiyle ilgili eğitilirken, kadınlara Sri Lanka Tekstil ve Hazırgiyim Enstitüsü tarafından terzilik eğitimi de verilecektir. Tasarımcılık desteği Ulusal Tasarım Merkezi ve Jathika Shilpa Sabawa tarafından sağlanacaktır.

Programda, kırsal alanda yaşayan kadınlar arasından şeffaf bir yöntemle seçim yapılacağı ve mültecilerle ve iç savaş nedeniyle dul kalan kadınlara öncelik verileceği belirtilmektedir.

Programın küçük ve orta büyüklükteki girişimcileri uluslararası pazara yaklaştırma ve kırsal alanda yaşayan kadınlara iş fırsatı sağlama amacıyla oluşturulduğu bildirilmektedir.

Gelen haberlere göre üretilen mamullerin satışı ihracatçıları ve kırsal alandan alım yapan ulusal düzeydeki alıcıları koordine ederek yapılacaktır.

🌍ABD Mahkemesi Rana Plaza ile ilgili Davayı Reddetti

2013'te Bangladeş'te gerçekleşen ve yaklaşık 1,200 çalışanın ölümüyle sonuçlanan Rana Plaza faciasıyla ilgili ABD'de açılan davanın mahkeme tarafından reddedildiği bildirilmektedir.

Konuyla ilgili haberlere göre Bangladeş'teki Rana Plaza kurbanlarıyla ilgili Amerikalı üç perakendeci firma aleyhine açılan dava, teknik ayrıntılar nedeniyle reddedildi.

Geçen yıl Columbia Yerel Mahkemesi'nde Wal-Mart, JC Penney ve the Children's Place'e karşı açılan dava ayrıca Bangladeş Hükümeti'ne karşı da açılmıştı.

Davacılardan biri faciada ölen 30 yaşında, 4 çocuk annesi Sharifa Belgum'un eşi Abdur Rahaman'ken diğeri de iki yıl önce çökmede yaralanan 2515 kişiden biri olan Mahamudul Hasan Hridoy'du.

Davacılar Bangladeş hükümetinin binayı düzgünce teftiş etme ve yerel inşaat standartlarına uyum sağlama ve çalışan güvenliği konularında başarısız olduğunu iddia etmişlerdir.

Davacılar aynı zamanda perakendecilerin standartları yerine getirmediklerini ve kendi mağazaları için kıyafet yapan çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlamak üzere hazırlanan mekanizmaları gözden kaçırdıklarını iddia etmiştir.

Bununla birlikte, Delaware Wilmington'dan bir hakim davayı, Bangladeş kanunlarına göre ferdi kaza ve ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme davalarında uygulanan bir yıllık yasal sürenin geçmesinden sonra davanın açılması nedeniyle reddetmiştir.

Hakim aynı zamanda Amerikan şirketlerinin davacıların işvereni olmadığını ve davacıların şirketlerin çalışanlara karşı bir sorumlulukları olduğunu kabul ettirme konusunda başarısız olduğunu belirtmiştir.

Bu arada, 1100'den fazla çalışanın öldüğü 2013 Bangladeş hazırgiyim fabrikası çöküşüyle bağlantılı Loblaw ve Joe Fresh giyim hattından doğan zararlarla ilgili 2 milyar dolarlık ayrı bir dava süreci Kanada'da devam etmektedir.