İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler 2023 Mart
İTKİB Ekspres: Dünyadan Haberler
🌍Hazır Giyim Sektörü Birinci Yılını Dolduran Ukrayna-Rusya Savaşından Hala Etkileniyor
Uzmanlar Ukrayna-Rusya savaşının hazır giyim sektörüne etkilerinin 2023 ve sonrasında da hissedilmeye devam edileceğini belirtiyor. 12 ay önce başlayan kriz durumundan küresel hazır giyim sektörü ciddi yara alırken çok sayıda marka Rusya'daki mağazalarını kapattı ve yükselen enerji ve hammadde maliyetleriyle mücadele ediyor.
Sektör makroekonomideki oynaklığın yanı sıra tedarik zinciri zorlukları, enflasyon ve resesyona ilişkin tahminlerle uğraştığı için, sektör temsilcileri yılın nasıl geçeceğine ilişkin tahminlerde güçlük çekiyor. GlobalData'dan Louise Deglise-Favre'ye göre Ukrayna-Rusya savaşının etkileri 2023 sonrasında da devam edecek. Favre, Inditex, H&M, LPP gibi markaların Rusya'dan çıkmasının satışlara ve karlara ciddi etti ettiğini söylerken, bu etkinin bazı markalar tarafından 2022 yılında yoğun olarak hissedildiğini fakat büyük hazır giyim gruplarının Orta Doğu ve Latin Amerika gibi bölgelerdeki büyüme çabaları sayesinde 2023 yılında daha az hissedileceğini belirtti. Bununla birlikte savaşın tüketici güvenindeki azalma ve enerji fiyatlarına etkisinin 2023'te de sürmesi bekleniyor.
Yi&Fung'dan Deepika Rana ise üst üste gelen ekonomik ve jeopolitik felaketlerin tahmin yapmayı güçleştirdiğini, sadece perakendedeki karlılığı değil aynı zamanda tedarik zincirinin temellerini derinden sarstığını, bu durumun sektörü sürdürülebilir bir geleceği inşa etmeye zorladığını kaydetti.
Mckinsey'in 2023 Moda Durum Raporu'nda ise küresel moda endüstrisinin 2023'te küresel bir yavaşlamaya doğru yol aldığı belirtilirken, yöneticilerin %58'i bu yıl pazarın zayıflamasını bekliyor. Raporda ayrıca Ukrayna'daki savaş durumunun ticaretin rotasında değişiklikleri zorunlu kıldığı ve buna bağlı olarak enerji krizini tetiklediği belirtilirken, küresel enflasyonun girdi maliyetlerini arttırdığı, pamuk ve kaşmir fiyatlarının 2021'e kıyasla %30 ila %45 arası artış gösterdiği, 2022 Ağustos ayındaki sel felaketleri nedeniyle Pakistan gibi ülkelerde insan hayatı kayıplarının yanında pamuk arazilerinin %45'inin kaybolmasına yol açtığı kaydedildi.
🌍Pakistan Anlaşmasına Otuzun Üzerinde Marka İmza Attı
Bangladeş merkezli Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü Sağlık ve Güvenlik Anlaşması temel alınarak hazırlanan ve bağlayıcı bir güvenlik programı olan Pakistan Anlaşması'na şu ana kadar 30'ün üzerinde marka imza attı. Programa 300'den fazla fabrika dahil olurken imzacılar arasında H&M, Inditex(Zara), Primark, Asos, C&A, Next, PVH (Calvin Klein) gibi markalar da bulunuyor.
Temiz Giysi Kampanyası Sosyal Yardım Koordinatörü Christie Miedema, imzacılar arasında büyük alım gruplarının yer aldığını ve anlaşmaya Pakistan'da üretim yapan diğer tüm uluslararası aktörlerin de yakın zamanda imza atmasını beklediklerini kaydederken, Pakistan Ulusal Ticaret Birliği Federasyonu Genel Sekreteri Nasir Mansoor, IKEA ve Levi's gibi bazı markaların Bangladeş'teki anlaşmaya imza atmayarak sorumluluk almaktan kaçındıklarını söyleyerek bu markaları Pakistan anlaşmasına imza atmaya davet etti. Pakistan'ın artık çalışanlar için daha güvenli çalışma alanları sağlama şansı bulunduğunu ifade eden Mansoor, imza atmayan markaların Pakistan'daki fabrikalarda güvenliğin sağlanabilmesi için adım atması gerektiğini, sadece bir yıl önce Levi's için Karachi'de üretim yapan bir tedarikçi fabrikada 4 kişinin hayatını kaybettiğini hatırlatarak bunun bir son bulması gerektiğini vurguladı. Pakistan'daki Birlikler, tekstil ve hazır giyim sektöründeki çalışanların şikayetleri ekseninde uzun yıllardır bir güvenlik anlaşması oluşturma hazırlığındaydı. Pakistan Anlaşması bir şikayet mekanizması oluşturacak ve fabrikaların etkili güvenlik denetimlerine tutulmasını sağlayacak.
Ev Tabanlı Kadın Çalışanlar Federasyonu Genel Sektereri Zehra Khan ise Pakistan'daki tekstil ve hazır giyim çalışanları için mutlu olduklarını, artık bu insanların işyerinde hayatını kaybetmekten korkmak zorunda kalmayacaklarını ifade ederek, başka ülkelerdeki çalışanların da bir güvenlik anlaşması altına alınmadan önce 10 yıl beklemek zorunda kalmaması gerektiğini belirtti.
🌍Amazon Moda Hindistan The Plus Shop'u Tanıttı
Amazon, Hindistan'ın en iyi markalarının büyük beden ürünlerinin derlendiği The Plus Shop'u tanıttı. The Plus Shop tüketicilere kıvrımlarını gururla sergileyebileceği kıyafetler bulmayı kolaylaştırırken mağaza 2XL'dan 8XL'a kadar gündüz ve gece giyime ilişkin trend seçenekler sunuyor. The Plus Shop mağazasında 450 ayrı markadan 6 binin üzerinde parça sunarken, Hindistan'daki tüm büyük beden müşterilerin tercih noktası haline gelmesi hedefleniyor. Yeni mağaza deneyimi, müşterilerin bedenine göre alışveriş yapmalarına, en yeni trendler hakkında uzman tavsiyeleri almalarına ve ayrıca en sevdikleri markalarla ilgili fırsatları keşfetmelerine yardımcı oluyor. Mağazanın açılışıyla Amazon Moda 22-26 Şubat arasında ilk büyük beden alışveriş etkinliğini gerçekleştirecek. Mağaza bünyesinde Biba, Bigbanana, Pluss, Allen Solly, NYKD, U.S. Polo gibi markalar bulunurken, Amazon Moda %50'ye varan indirim imkanları sunacaklarını belirtiyor.
Amazon Moda Hindistan direktörü Saurabh Srivastava, büyük beden segmentinin Hindistan'da hızla büyümekte olduğunu belirterek, tüketicilerin farklılaşan ihtiyaçlarını karşılayacak özel bir moda yaklaşımı getirdiklerini ve The Plus Shop'un tüm büyük beden giyim ihtiyaçlarını karşılama hedefinde olduğunu ve tüketicilere bütüncül bir alışveriş deneyimi sunmak istediklerini kaydetti.
🌍OECD 2022 4. Çeyrekte %0,3 Büyüme Açıkladı
OECD 2022'nin dördüncü çeyreğinde Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın bir önceki çeyreğe kıyasla %0,3 arttığını açıkladı. Bir önceki çeyrekte hesaplanan %0,4'lük düşüşün ardından tekrar artış yakalansa da 2022 boyunca yüksek enflasyon ve faiz oranları zemininde büyüme oranlarındaki durgunluk devam etmiş oldu.
G7 ülkelerine baktığımızda dördüncü çeyrekte GSYİH %0,4 oranında düşüş hesaplanırken, bir önceki çeyrekteki %0,5 oranındaki düşüşle beraber eğilimin negatif eksende olduğu görülüyor. G7 ülkelerinden Almanya ve İtalya'da negatif büyüme oranları görülürken, Kanada'da %0,4 artış, Fransa'da %0,1 artış ve ABD'de %0,7 artış olduğu hesaplanmakta. Japonya'da %0,2 büyüme yakalanırken İngiltere'de son çeyrekte herhangi bir artış/düşüş oranı görülmedi.
2022'nin son çeyreğinde OECD ülkeleri arasında İrlanda'da %3,5 ile en güçlü artış oranını yakalanırken, savaşın etkisindeki Ukrayna'nın yanı sıra, Polonya, Litvanya ve Macaristan'da GSYİH'de daralma görüldü, Slovakya'da ise sabit kaldı.
Uluslararası ticaret kararsız durumunu sürdürürken, bu durum ABD ve İngiltere gibi bazı ülkelerde GSYİH'ye ciddi oranda etki etti. OECD'nin GSYİH'de 2022'nin son çeyreğindeki düşük büyüme oranlarına karşın pandemi öncesi 2019 yılı son çeyreği seviyesini geçtiği tahmin ediliyor. 2022 son çeyreği itibariyle İngiltere %4 ile en yüksek yıllık büyüme oranını yakalarken, onu %3,8 ile İtalya, %3,6 ile Kanada takip ediyor.
🌍Türkiye'deki Depremden Kaç Tane Üretim Tesisi Etkilendi?
Türkiye ve Kuzey Suriye'yi etkileyen ve binlerce insanın ölümüne, binlerce insanın evsiz kalmasına neden olan iki ayrı depremin gerçekleştiği bölgede çok sayıda hazır giyim, ayakkabı ve tekstil üreticisi bulunuyor. Güncel rakamlar daha da yüksek olabilir. Eski adıyla Açık Giyim Sicili olarak da bilinen Açık Tedarik Merkezi (The Open Supply Hub) 2018'de daha önce farklı olan fabrika listelerini harmanlamaya ve ad ve adres verilerini standartlaştırmaya başladığından beri önemli adımlar atmasına rağmen henüz dünyadaki tüm hazır giyim tedarikçilerini haritalamış değil. Bugüne kadar, 155 ülkede 90.000 hazır giyim ve tekstil üreticisini tespit etmek için yüzlerce katılımcının verilerini kullanmış durumdalar.
The Open Supply Hub'ın Türkiye İletişim Müdürü İrem Yanpar Coşdan, tüm bu verilerin erişimine açık olduğunu belirtirken, depremden en çok etkilenen üretim tesislerine ilişkin tahmini koordinatlar ekseninde daraltılarak özel bir veri seti oluşturulabileceğini, bu sayede markalar ve tedarikçilerin kendi tedarik zincirleriyle kesişmeleri tespit edebileceğini belirtiyor. Uygulama, depremden etkilenen 10 ayrı ildeki tedarikçileriyle iletişim kuramayan alıcılar için faydalı olabilir.
Çeşitli raporlara göre bölgede yer alan, özellikle şebekeden bağımsız güç, ısıtma, içme suyu kuyuları vb. kendi kendi yeten ve depremden etkilenmeyen çelik yapıdaki fabrikalar kapılarını işçilere ve aileleri ile depremden dolayı evini kaybeden depremzedelere kapılarını açıyor.
Adil Çalışma Birliği – FLA, alıcıların bu bölgedeki tedarikçilerle doğrudan çalışmasalar bile, bazı hammadde tedarikçileri ile dolaylı olarak çalışıyor olabileceklerini kaydederken, alıcılardan dolaylı tedarikçilerinin durumunu takip ve tespit etmeleri gerektiğini açıkladı. FLA ayrıca üyelerine, tedarikçileriyle iş sürekliliği planlarını görüşmeleri ve gerekirse teknik yardım sağlamaları konusunda tavsiyede bulunurken, bazı fabrikaların şu an faaliyette olmadığını bazılarının ise yakın zamanda tam üretim kapasitesine ulaşmakta güçlük çekeceğini hatırlattı.
Etik Ticaret Girişimi (The Ethical Trading Initiative) ise üyelerine 'iyileşme sürecinde rol almaları' ve bu olağanüstü durumdan etkilenen tedarikçileri, çalışanları ve temsilcilerini desteklemeleri tavsiyesinde bulundu.
🌍H&M Grubu Tekstil Tasnifleme İşine Giriyor
İsveç perakende markası H&M, geri dönüşüm şirketi Remondis ile beraber kurduğu Looper Textile Co. Firması ile 40 milyon hazır giyim ürününün kullanım ömrünün uzatılmasını amaçlıyor.?
Yeni kurulan şirketin Operasyon Şefi Mac Schubert, H&M ile Remondis arasındaki sinerjiyi yakaladıkları için mutlu olduklarını söylerken, karmaşık yapısından dolayı tekstil döngüsünün yalnızca güvenilir, yenilikçi ve benzer fikirlere sahip olan ortaklarla tamamlanabileceğini ifade etti.?
H&M için tekstil atığı yeni bir konu değil. 2013 yılında geri dönüştürülmüş malzemeden küresel bir giysi koleksiyonunu tanıtan ilk şirket olan H&M, bu konuyla ilgili Renewcell, Infinited Fiber Company ve Worn Again gibi platformlara çeşitli yatırımlar yaptı. Şirket ayrıca Fashion for Good's New Cotton Project gibi tekstilden tekstile geri dönüşümü ölçeklendirmek için çalışan girişimlerin de bir parçası oldu. Hızlı moda tedarikçisi olan marka, atılan giysilerin %40'ından azının emek yoğun toplama ve tasnif işlemiyle yeniden ele geçirilebildiği Avrupa Birliği'nden başlayarak tekstil döngüsünü kapatmak için hayati önem taşıyan altyapının geliştirilmesine doğrudan dahil oldu.?
Looper CEO'su Emily Bolon, kullanım sonrası tekstil ürünlerinin %60'ının doğrudan çöpe gittiğini söylerken, toplama ve ayırma işlemleri için altyapı ve çözümler oluşturarak, döngüselliği sağlamaya bir adım daha yaklaşmayı ve böylece karbon salınımını en aza indirerek kaynak verimliliğini arttırmayı hedeflediklerini söyledi.?
Geniş ölçekte toplama ve ayırma çözümleri sağlama konusunda paha biçilmez bir birikime sahip olan Remondis uzun yıllardır atık yönetiminde lider konumda bir marka olarak bu projeye know-how katkısı sunarken, H&M'in mağaza içi toplama programı ile bir kısım atıklar toplanacak, ayrıca çalışma kapsamında belediye konteynerlerinden de giysi toplanacak.?
Looper sadece H&M değil, tekstil yeniden satışı ve geri dönüşümü ile uğraşan işletmeler için 'tercih edilen' bir hammadde tedarikçisi olmayı hedefliyor. Şirket, infrared kullanımını da içeren yeni nesil toplama ve ayıklama teknolojilerini kullanarak yenilik sağlamayı ve ortaklardan oluşan bir ağ oluşturarak atıkların çöpe gitmesini önlemeyi amaçlıyor.?
Tüketim sonrası giyim ürünleri 'gereksiz' tekstiller olarak nitelenirken H&M için de sıkıntı yaratıyor. Örneğin 9 aylık rapora göre satılmayan ürünler 4,5 milyar dolar değerinde ve geçen yıla kıyasla %28 oranında artmış durumda.?
Bu gelişmelerle beraber atık toplayıcıları küresel döngüsel sistemde kilit oyuncular haline gelme potansiyeline sahipken, gezegenimizin sağılığına ve durumuna katkı sağlıyor olacaklar.
🌍Konteyner Fiyatları Düşüşte
Nakit sıkıntısı çeken tüketiciler kalıcı enflasyonla karşılaştıkça konteyner talebi düşüyor ve sonuç olarak konteyner fiyatları düşüyor. Bazı nakliye rotalarındaki navlun oranları pandemi öncesi seviyesine dönse de, konteyner lojistik platformu sağlayıcısı Container XChange'in verilerine göre, 2023'te Asya'dan ABD'nin Batı Kıyısına konteyner fiyatları üç yıl önceki fiyatlardan %11 daha düşük durumda. Geçtiğimiz yıl fiyatlardaki düşüşe bir örnek vermek gerekirse, Ocak ayındaki fiyatlar geçen yılın aynı dönemine kıyasla %84 daha düşük. Oranlardaki düşüşler Avrupa'daki rotalarda da görülüyor. Asya'dan Kuzey Avrupa'ya 40 foot yüksekliğindeki bir konteyner küpünün Ocak ayında ortalama maliyeti 823 dolar iken, bir önceki yılda bu fiyat 3.000 dolar seviyesindeydi.
Ocean Alliance üyeleri CMA CGM, Cosco, OOCL ve Evergreen, 1 Ocak-2 Şubat tarihleri ??arasında planlanan 53 Asya-Avrupa batıya seferini iptal ettiğinden, talep düşüşleri beklenenden daha fazla boş sefere yol açıyor. Çin Yeni Yılı'nın ardından talep daha da düşerse bu tür boş seferlerin artması beklenebilir. Container XChange'e göre Kuzey Avrupa'daki boş seferler 2019 rakamlarına kıyasla %715 artmış durumda.
Düşen fiyatlar ve küresel limanlar aracılığıyla işlenen navlundaki genel yavaşlama Çin'in genel konteyner pazarına geniş etkileri olacak ve bunun 2023 boyunca bunun sürmesi bekleniyor.
Çin Gümrükler Genel Müdürlüğü'ne göre Aralık ayı ihracatları bir önceki yıla kıyasla %9,9 düşerken, bu Şubat 2020'den beri görülen en büyük düşüş. 2022 boyunca Çin'in ABD'ye gönderileri %19,%, AB'ye gönderileri ise %17,5 gerilemişti.
Container XChange CEO'su Christian Roeloffs konteyner eğilimlerinin ekonomik büyüme ve küresel ticaretin önemli bir göstergesi olduğunu söylerken orta vadede Asya'dan Avrupa'ya ve Asya'dan Amerika'ya konteyner ticaretinin yavaşlamasının olumsuz bir sinyal olduğunu kaydetti.
Asya içi ticaretin, konteynerlere talep açısından nispeten daha iyi durumda olduğunu kaydeden Roeloffs, orta vadede konteyner fiyatlarının, olası konteyner yenileme döngüleri haricinde 2020 ve 2021'de tanık olunan yüksek seviyelere çıkacağını öngörmediğini ifade ediyor.
Container Xchange “Where Are All the Containers?” başlıklı raporunda ABD'deki liman sıkışıklığının hafifletilmesi ve ithalat işlem hacimlerinin dengelenmesi ile konteyner fiyatlarının 2023'ün son bölümünde normalleşmeye başlaması gerektiği vurgulanıyor.
Dünyada toplam ticaret yavaşlarken, Çin'in ABD ve AB'ye ihracatlarının düşüşünden bir ülke kazançlı çıkabilir. 2022 yılında Rusya'nın Çin'den ithalatı %8,3 oranında artış gösterdi. İki ülke arasındaki ticaret 2022'de %30 artışla 190 milyar dolara ulaşırken, bunun büyük kısmını petrol ve kömür ticareti oluşturuyor
🌍Deprem Sonrası Perakendeciler Yardım İçin Yarıştı
Türkiye'nin güneydoğu bölgesinde gerçekleşen ve Suriye'yi de etkileyen üst üste iki deprem sonrasında aralarında Mango, Boohoo Group, H&M Group, Fast Retailing ve Inditex'in de yer aldığı moda perakendecileri afet yardım çabalarına yönelik bağışlarda bulundular.
13 Şubat itibariyle Uniqlo'nun sahibi Fast Retailing 1 Milyon Euro değerinde maddi ve 40 bin parçalık kışlık giysi yardımında bulunurken, felaketin hemen ardından Mango Türk Kızılayı'na 3 Milyon Türk Lirası bağışta bulundu. İspanyol perakende devinin Türkiye'de 663 üretim tesisi bulunuyor bu da dünya çapındaki 2.400 üretim tesisinin %27,6'sını oluşturuyor. 7 Şubat itibariyle Mango'dan yapılan açıklamada, mağazalar, tedarikçiler ve fabrikalardaki tüm çalışanların refahını ve güvenliğini garanti altına almak, riskleri değerlendirmek ve ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerekli tüm protokollerini aktif hale getirdikleri belirtildi.
Boohoo Group Türk Kızılayı'na 100 Bin Pound değerinde maddi yardımda bulunurken, aynı zamanda tüm karın yardım için kullanılacağı dört ayrı satış etkinliği düzenledi. İngiliz perakendeci aynı zamanda deprem mağdurları için giysi yardımında bulunurken İstanbul'daki ekibinin güvende olduğunu duyurdu. Boohoo Group CEO'su John Lyttle'ın 8 Şubat'ta yaptığı açıklamada, korkunç felaketin ardından Türkiye ve Suriye'de insanlarla dayanışma içinde olmak ve üçüncü taraf ortak olarak tedarikçilere desteklerini göstermek istediklerini kaydetti.
8 Şubat'ta Inditex, Türk Kızılayı'na 3 Milyon Euro değerinde maddi yardım yapıldığını ve aynı zamanda deprem mağdurları için 500 bin parça giysi yardımında bulunduğunu açıklarken, H&M Group ise 600 Bin dolar değerinde yardım paketi açıkladı.
🌍Türkiye'nin 40 Milyar $ Hazır Giyim İhracat Hedefinde ABD Pazarındaki Büyüme Kilit Rol Oynayacak
İHKİB Başkan Yardımcısı Mustafa Paşahan'a göre Türkiye orta vadede 40 milyar $ ihracat büyüklüğüne ulaşmayı hedefliyor ve bunun anahtarı ABD pazarında büyüme, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik konularına keskin bir şekilde odaklanmaktan geçiyor.
Türk hazır giyim sektörü, Covid sırasında siparişlerin düşmesinden zayıflayan kur rejimine kadar çeşitli sıkıntılar yaşadı. Küresel ekonominin kasvetli döneminde Türk üreticiler sürekli yeni zorluklarla uğraşmak durumunda kaldı. Paşahan, üçüncüsü düzenlenen IFCO fuarında, sektör olarak diğer üretici pazarlara karşı üstünlüklerini kanıtlamaları gerektiğini söyledi.
Birlik Gücü ve Benzersizlik
Türk hazır giyim sektörü ülkenin üçüncü büyük gelir getiren sektörü durumunda ve bir milyondan fazla istihdamın yanında ülkeye yılda 19 milyar doların üzerinde net döviz kazandırıyor. 1993 yılından beri sektörde olan Paşahan hazır giyim sektörünün çok değiştiğini, çok daha rekabetçi ve hızlı hale geldiğini, uluslararası alıcıların talepleri çok farklılaşsa da fiyat üzerindeki aşağı yönlü baskının halen devam ettiğini vurguladı.
2013 yılında 17,2 milyar $ seviyesindeki hazır giyim ihracatı bugün 21,2 milyar $'a yükselirken, elyaf tedariğinden iplik eğirmeye, kumaş üretiminden konfeksiyon terbiyesine kadar üretim aşamasının tamamı ülke içinde yapılabiliyor. Sektörün verimli üretim kapasitesinin küresel ihtiyaçları karşılayabilecek düzeyde olduğunu belirten Paşahan, bağımsız tasarımcılar, üreticiler ve ihracatçılar olarak diğer ülkelerde olmayan bir dinamizme sahip olduklarını belirtiyor.
Tüm bunlar olurken Şubat başında gerçekleşen ve Türkiye'nin 10 ayrı ilini etkileyen depremin, sektörün her zamankinden daha yoğun bir birlik duygusuyla hareket etmesini sağladığını söyleyen Paşahan, bu illerde özellikle kumaş üretim fabrikalarının varlığına dikkat çekiyor. Yerelde üretilen kumaşların kalitesi konusunda farkındalık arttıkça yurtiçinden daha fazla kumaş alınmaya başlandığını belirten Paşahan, baskı ve doku açısından yaratılan farklılık sayesinde Türk hazır giyim üreticilerinin öne çıkacağını, bu farklılığın ülkenin daha iyi duruma gelmesini sağlayacağını ifade ediyor.
Türk Hazır Giyim Sektöründeki Zorluklar
Covid pandemisini takiben Rusya-Ukrayna savaşının çıkması Türk hazır giyim sektörünün uluslararası pazarlarda pay kaybetmesine yol açtı. AB pazarındaki payı %12'lik payı sabit kalsa da AB pazarına sıfır gümrükle giren diğer büyük hazır giyim üreticilerinin rekabetiyle mücadele etmek giderek güçleşiyor.
İlaveten, Türk hazır giyim üreticilerinin daha sürdürülebilir olma beklentisi de güçleşiyor. Hali hazırda sürdürülebilir üretim yapılabiliyor olsa da dünyada bu konudaki mevzuatların ve küresel beklentilerin sürekli değişiyor olması, birçok üretici için dönüşümü zorlu ve maliyetli olacak bir tedarik zinciri revizyonu gerektiriyor. Avrupa Birliği'nin AYM kapsamında iklim hedeflerine ulaşmanın yanında sosyal ve ekonomik yapısını dönüştürmeye büyük önem verdiğini belirten Paşahan, AB'nin üçüncü büyük üreticisi olarak Türk hazır giyim sektörünün tüm tedarik zincirini adapte etmesi gerektiğini, bununla birlikte sektörün yapısının ağırlıkla KOBİ'lerden oluşmasının ciddi zorluk yarattığını vurguluyor.
2023 ve Sonrası İçin Büyümeyi Desteklemek
Spesifik bir tarih belirtilmese de İHKİB tarafından orta vadede ihracat hedefinin 40 milyar $ olduğu açıklandı. Hali hazırda yaşanan zorluklar bu hedefin biraz iddialı olup olmadığını sorgulatıyor. Bununla birlikte Paşahan, sektörün bunu başarmak için iyi bir konumda olsa da ABD pazarındaki varlığını büyütmesinin ana unsurlardan biri olduğunu belirtiyor.
ABD resmi kayıtlarına göre Aralık 2022 itibariyle ABD'nin Türkiye'den hazır giyim ve tekstil ithalatı bir önceki yıla kıyasla %0,9 düşerek 2,8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Sadece hazır giyim ele alındığında ise %20 oranında bir büyüme sağlandığı görülüyor. ABD'nin dünyanın en büyük pazarı olduğunu belirten Paşahan, bu pazardaki payı arttırmanın en önemli hedeflerinden biri olduğunu söylerken, bu zamana kadar coğrafi uzaklığın ve yüksek navlun fiyatlarının özellikle KOBİ ağırlıklı sektörün bu pazara tam olarak entegre olmasını güçleştirdiğini ifade ediyor.
İHKİB, Türkiye içinde düzenlenen fuarlarda uluslararası alıcıların ağırlamanın yanı sıra, Magic Las Vegas gibi ABD'deki fuarlara katılım göstererek pazardaki etkinliğini arttırmaya çalışmakta. Son beş yıllık süreçte ABD pazarındaki ülke paylarının %60'ın üzerinde arttığını belirten Paşahan, Nearshoring eğilimi sayesinde Avrupa pazarından da daha fazla alıcının Türkiye'ye akın edeceği konusunda emin. Uluslararası alıcılar arasında karbon vergisi konusundaki endişelerin yanında Türkiye'nin daha geniş çapta sürdürülebilir üretime odaklanması ve uluslararası alıcılarla yıllara veren güven ilişkisi sayesinde ihracat hedeflerine ulaşılabileceğini düşünüyor.
🌍Yardım Çağrısı: Türkiye'deki hazır giyim ve tekstil işçilerinin üçte biri depremden etkilendi
Uluslararası Hazır Giyim Federasyonu – IAF Başkanı ve TGSD Başkan Yardımcısı Cem Altan, depremlerin hazır giyim sektörüne etkisine değinirken, hazır giyim işçilerinin yaşayacağı ve çalışacağı bir yer olması için bağış beklediklerini ifade etti.
Türkiye yaklaşık üç hafta önce depremlerle sarsılırken, Cem Altan tekstil ve hazır giyim sektörlerindeki işçilerin yaklaşık üçte birinin (%20 ila %35 arası) bu bölgede istihdam edildiğini, 1616 hazır giyim ve 1290 tekstil şirketinin yer aldığı 11 ilin etkilendiğini, hazır giyimde 150.000, tekstilde ise 200.000 insanın bu bölgede çalıştığını kaydetti.
TGSD'nin yardım konteynerleri ile bölgeye destek olduğunu söyleyen Altan, yeni bir çalışma ortamı yaratarak depremin sosyal etkilerini azaltmayı istediklerini belirtti. Yardımların ana hedefinin bölgedeki istihdamı sağlamak ve tekrar tam kapasite ile üretime başlamak olduğunu kaydeden Altan, insanların yaşayacak bir ev ve çalışacak bir işi olmasının bölgenin normalleşmesine yardımcı olacağını, bu zor günlerin lokal ve uluslararası partnerlerin birlikte çalışmasıyla aşılacağına inandığını kaydetti.
Cem Altan depremin etkilediği 10 ilde 36 ayrı sanayi bölgesi olduğunu, içlerinde tekstil ve hazır giyimin yanı sıra çelik, çimento ve tarım sektörlerinin de yer aldığını ifade ederken, bölgenin hazır giyim ihracatı 2022'de 565 Milyon $ ile Türkiye toplam hazır giyim ihracatının %2,6'sını oluşturuyor. Bununla birlikte bölgedeki tekstil ihracatı ise 3,4 milyar $ seviyesinde ve toplam tekstil ihracatının %30'unu oluşturuyor. Ayrıca toplam üretim kapasitesinin %45'i de bu bölgede yer alıyor.
Sanayi bölgelerindeki altyapı sistemlerinin çoğunlukla iyi durumda olduğunu belirten Altan depremin yıkıcı etkilerinin konutlara kıyasla üretim tesislerinde daha az düzeyde olduğunu vurguladı.
Kısa Vadeli Üretim Kesintileri Yaşanabilir
Depremlerin ardından Türkiye hazır giyim sektörü için kısa süreli üretim kesintileri kaçınılmaz gözüküyor. Bununla birlikte Cem Altan bölgedeki fabrikaları yeniden çalışır hale gelmek için tüm hak sahiplerinin birlikte çalışılması gerektiğini ifade ediyor. Bazı il ve ilçelere su, elektrik ve doğalgaz sağlanmaya başlandığını, uçakların çalışır hale geldiğini belirten Altan, Türk tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin kısa vadede fazla üretim kapasitelerini kullanacağını, örneğin geçen yıl yapılan yatırımlarla iplik ve kumaş üretim kapasitesinin %25 kadar arttığını, bu nedenle kayıp kapasitelerin ivedilikle Bursa, İstanbul, Tekirdağ ve Denizli gibi diğer büyük şehirlere kaydığını söyledi.
🌍Kimya Sektörü Türkiye'deki Depremden Dolayı Endişeli
Türkiye ve Suriye'de pek çok yeri etkileyen deprem çok sayıda kişinin ölümüne neden olurken aynı zamanda en büyük boya üreticilerinin yer aldığı Hindistan'ın Gujurat bölgesindeki kimya sektöründe de endişe yarattı.
Chemexcil Başkanı Bhupendra Patel, Maraş, Ankara, İzmir, İstanbul ve Denizli'nin tekstil sektörü için önemli merkezler olduğunu ve ürettikleri boyaların önemli alıcıları olduğunu ifade ederken, Türkiye'den yapılan boya talebinin %20 oranında düşmesini beklediklerini kaydetti.
Depremin tüm fabrikalara büyük zararlar vermediğini öğrendiklerini belirten Patel, yakında üretimin tekrar başlayacağına inandıklarını, hali hazırda %60 kapasite ile çalışırken Türkiye'den yaşanacak talep azalmasının sektörü kötü etkileyebileceğine değindi.
🌍Dünya Bankası Deprem Sonrası Hasar Tahmin Raporu Yayımladı
6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen Kahramanmaraş depremlerinin ardından Dünya Bankası'nın GFFRR (Kurtarma ve Afet Azaltma Küresel Tesisi) oluşumu tarafından 20 Şubat tarihinde “Küresel Felaket Sonrası Hızlı Hasar Tespit Raporu – GRADE” başlıklı bir rapor yayımlandı.
Sekiz tanesi 5.5'in üzerinde olmak üzere 6.212 artçının görüldüğü depremin ardından 20 Şubat tarihinde Hatay bölgesinde 6.3 büyüklüğünde bir deprem daha görüldüğünün belirtildiği raporda depremin 11 ilde yaşayan 14 milyonun üzerinde insanı etkilediği, 1.2 milyon insanın göç etmek durumunda kaldığı vurgulanıyor. Raporun amacının depremin doğrudan hasarının erken ve ön tahminini yapmak olduğu, depremin Türkiye'nin GSYİH'nın yaklaşık %4'ünü denk gelen 34,2 milyar $ değerinde zarara neden olduğunun tahmin edildiği, konutlara verdiği zararın 18 milyar $, konut olmayan binalara verdiği zararın 9,7 milyar $, altyapıya verdiği zararın ise 6,4 milyar $ seviyesinde olduğunun tahmin edildiği belirtiliyor.
Rapora ulaşmak için tıklayınız.